zturkmen@sypetunia.com

13-İstanbul-Kuzey Ege-Marmaris

13-İstanbul-Kuzey Ege-Marmaris

ROTAMIZ

 

13-İstanbul-Kuzey Ege-Marmaris(12.09.2012)

Petunia 12.09.2012 Çarşamba günü saat 10:00 da palamarları çözüp 12 knotlık Yıldız-Poyraz rüzgar la 11 saat tam arma yelken seyri yaparak saat 23:00 de Mürefte BB girdi. Giriş-Çıkışı engelllemeyecek biçimde ortaya demir atıp allargada kaldık.

Bu yaptığımız yelken seyri süresi Karadeniz gezimiz sırasında yaptığımız 8 saatlik yelken seyri süresini “egale” etti.

Mürefte BB da ikisi çekekte yedi yelkenli gördük. Girişte derinlikler 4,5-5 metre. İçerisi 5 metre derinlikte. Rıhtımlara kıçtan kara yada aborda olunabiliyor. Korunaklı ve rahat bir liman. Dip çamur ve çok iyi demir tutuyor. Yer bulmak sorun değil gibi görünüyor. Biz gece girdiğimizden ve hava uygun olduğundan rıhtıma bağlanmakla uğraşmadık demirde kaldık.

13.09.2012 Perşembe Sabah kahvaltısı ve 360 derece çekimlerinden sonra Çanakkale ye dümen tutuk. Rüzgar 5 knot yelkenleri açtık 1.500 devirde 5,5 knot olan hızımız 6,5 knotlara çıktı. Bir süre sonra rüzgar iyice kaldı yelkenleri kapattık.

Saat 19:00 da Çanakkale Marinaya bağlandık. Yarın ülkeden çıkış yapıyoruz.

14.09.2012 Cuma(Bugün) Petunia sabah HakanZ nin telefonuyla uyandı. Güven Koca, Kerim Dişbudak ve Bülent adlı dostlarıyla Tantana teknesiyle Çanakkale ye doğru tırmanıyorlarmış. Karşıladık korsanları. Yalnızca Güvene bir bardak çayı, o da zorla, içirdik.

Mazot ve diğer eksikleri tamamladıktan sonra yola devam ettiler. Uğurlar ola.

Gitmeden anı fotoğrafı ve 360 derecemize poz verdiler. Görüntülerde Çanakkale deki GeKo, Ahmet Delice kardeşimiz de var.

360 derece bağlantısı:

İstanbul-Marmara(Kuzey) – Çanakkale

Çıkış işlemlerimiz zamanlıca bitirip Delice korsanlarla sohbet sonrası saat 18:00 de palamarları çözdük ve Anıt (Morto)Limanına gelip 4 metreye demir attık. Yat Limanından çıkışta rüzgar bir ara Lodos tan 19 knot ı yokladı. Şu anda 1(Bir) knot ve nereden eseceğini bilmiyor.

Buraya gelişimizin nedeni hem deneyim hem de Limnos a biraz daha yaklaşmaktı.

Yarın kısmetse Limnos Adası.

15.09.2012 Cumartesi Sabah demir alıp Anıt Limanından ayrıldık. Çapada bir kucak erişte. Rod Heikell in kulaklarını çınlattık “Hani nerede çamur” diye.

Ayrılırken, Abidenin yanındaki bayrak direğinde bir hüzünlü dalgalanıyordu bayrağımız, Çanakkale Savaşı sırasında can verenleri düşünür gibi. Bize öyle geldi.

Boğazdan çıkıp 2-3 knot rüzgarda motorla Limni ye dümen tuttuk. Limni ye yaklaşırken batılı bir azgın rügar 30 knotlara dayandı. Saat 18:00 gibi Moudhros(Mondros) Körfezine girdik. Rüzgar yerini kuzeyli akrabasına bıraktı. Kuzey e kapalı Kavos Koyunda (39°51’3.06″K 25°14’47.05″E ) erişteler arasında kumluk bir alan bulup 5 metreye demir attık.

Bu körfezde her havaya uygun bir koy bulabilirsiniz, yalnız topuklar bol, dikkatli olmalı.

Çevrede 2-3 balıkçı motoru ve bir çiftlik ve birkaç ev var. Huzurlu bir yer.

Rüzgar iyice kalmış durumda.

Yarın bu körfezdeki diğer koyları ve Mondros Limanını Petunia ile şöyle bir dolaşacağız. Sonra, yolumuz üzerindeki diğer koylara da uğrayarak Mirina ya gideceğiz ve Yunanistan a giriş yapacağız.

16.09.2012 Pazar Sabah uyandığımızda, rüzgar 17 knot olmuş. Kahvaltı sonrası biraz tekne işleriyle oyalandık.

Sonra körfez içinde dolaştık. Moudhros a limana uğramayı düşündük önce, ancak limana yaklaşırken çok dikkatli olunması gerek sağı solu sığlık ve uygun derinlikler de 2-2,5 metre. Ülkeye giriş yapmadığımızdan karaya çıkamayacağımız için, vazgeçip şöyle bir etrafı turladık ve körfezden çıktık.

Yelkenleri açarak Mirina ya doğru dümen tuttuk. Yol üzerinde Kondia ve Pavlou Koyu var. Kuzeye kapalı koylar. Yelkenleri kapatmadan tramolalarla koyların önüne kadar gelip fotoğraflar çekip zamanlıca Mirina Limanına gitmek için yola devam ettik. Tigani Burnunu dönünce rüzgar 25 knotları buldu dalgalar kafa tutmaya başladı. Yarım saat kadar sonra limana girip kıçtan kara olduk. Derinlikler 5-6 metreve dip çamur iyi demir tutuyor.

Port polise gidip giriş işlemlerine başladık. Şehri kısaca turladık. Sonra iskele ve sancağımızdaki Fransız larla lafladık.

Gece Poyraz yönünden sağnaklar 20-25 knotlarda bastırıyor. Ne gam 50 metre kaloma ve zicire bosayı vurmuşuz. Yattık uyuduk, ama arada bir rüzgar hızını artırarak buradayım dercesine uykumuzu böldü.

17.09.2012 Pazartesi Sabah rüzgar vardiyayı arkadaşlarına bırakmış. Bugün de burada kalsak iyi olur dedik. Uykuya devam.

Saat 10:00 da gümrüğe gidip transitlogumuzu aldık, tekrar şehir turu yaptık ve internet kartı araştırdık. Vodafon un 15 € ya 15 günlük 2 GB internet kampanyası var. Ek olarak 20 € luk daha aldık.

Mirina temiz, küçük bir sahil şehri. Güncelerde fotograflarla birlikte daha ayrıntılı yazacağız. Seyir defterini daha fazla doldurmayalım !)

18.09.2012 Salı Gece başlayan yağmur hızını alamadı yağmaya devam ediyor. Saat 12:00 den sonra hava açacak gibi. Rüzgar Poyraz dan 15-20 knot. Çıkıp yelken seyriyle Taşoz a, güneyindeki Aliki Koyuna dümen tutmayı düşünüyoruz.

11:30 da palamarları çözdük. Liman çıkışı yelkenleri açtık Yıldız-Poyraz 12 knot rüzgarla orsa seyri yaparak Taşoz Adasına doğru yelken bastık. Saat 19:30 gibi Taşoz a 9 DM kala yelkenleri indirdik motorla Aliki Koyuna doğru devam ettik. Motora geçmemizin nedeni havanın kararması ve akülerimizin kapasitesinin %80 lerde olması. İstanbul da son anda karar verip taktığımız Güneş panelleri havanın kapalı olması nedeniyle çok az elektrik üretiyor. Mirina ya bağlandığımızda da sahilden elektrik almadan idare edebilecek miyiz demiştik. Eh işte idare edecek gibi.

Saat 21:00 de koya geldik ve 7 metreye demir attık. Karanlıkta el feneriyle baktığım kadarıyla dip kum.25 metre kaloma verdik. Koya girişte sancakta kayalıklar var dikkatli olmalı. Onun dışında geceleyin de chartplotter la rahat girebilirsiniz. Sahilde restoranlar var.

Yemeğimizi yedik ve dinlenmeye geçtik. Delice korsanlar patates böreği tarifi göndermişler. Bir ara deneriz.

19.09.2012 Çarşamba

Sabaha kadar ilginç bir solugan koyda dolaştı durdu. Kalktığımızda hava kapalıydı. Kahvaltı sonrası Güneş “arzı endam” etti. Panellerimiz 12 Ah üretiyor !)

Koyun çevresi yeşillik, pırıl pırıl bir suyu var. Denizi Dirsekbükü gibi. Dibi kolaylıkla seçebiliyorsunuz. Çıplak gözle tertemiz su, tabi gerekeni yaptık, uzun süre yüzdük.

Bugün de buralıyız. Birazdan kıyıdaki plaja çıkacağız, çevre gezisi sonrası uygun bir restaurantı seçip yemeğimizi yiyeceğiz.

20.09.2012 Perşembe

Dün botla karaya çıkıp denize dil gibi uzayan küçük yarımadanın arka tarafına yürüdük. Bir sürpriz ! Seyir anılarında anlatırız artık. Döndük restorantlardan birinde yemeğimizi yedik. Koya iki yelkenli gelir gibi yapıp geri döndüler. Rüzgar batıdan esmeye başladı diye belki.

Bu sabah 08:00 gibi kalktık, rüzgar 5-8 knot arası Yıldız-Poyraz esiyor. Taşoz un batısından Limeneria ve Kallirakhise uğrayarak kuzeydeki Nea ve Panayia Limanına geçmekti ilk düşüncemiz. Rüzgar böyle olunca ve limanlara da uğrayacağımız için nasılsa motor ağırlıklı gideceğiz dedik ve rotamızı Port Lagos a çevirdik. Yelken motor(1.500 devirde) 6.5 knt gidiyoruz. Yol üzerindeki Potamias Koyuna girip kuzey-batısında 7 metreye demir attık. Dip kum, taş bile atsanız tutuyor !

Korsaniçe sahile yüzdü geldi kumsalı çok beğenmiş. Kum sofralık ince tuz gibiymiş(Tam benim sevdiğim gibi) aynı zamanda cam gibi bir su. Kıyı yemyeşil, güzel bir ortam eğer buralara gelirseniz ve hava uygunsa kesinlikle uğrayın.

Lagos a 9 DM kala yelkenleri kapattık. Körfeze girdiğinizde 15 metreden 5 metreye kadar düşüyor derinlik. Doğal bir gölü bir kanalla denize birleştirmişler. İki mendirek yapmışlar arasından giriyor ve içteki limana ulaşıyorsunuz. Giriş zor değil ama gündüz gelmekte yarar var.

Rod Heikell burayı ilginç bir yer olarak tanımlamış. Bizde geldik. Girişten sonra, onun yazdığı gibi, batıdaki rıhtıma yöneldik. Ortalıkta kimseler yok gibi, ölü bir yer sanki. “Ya niye geldik ki buraya” diye birbirimize bakarken oralardan el ettiler “Buraya girin” diye. Adamlar(Sonradan dost olduk Petros ve oğlu Statis) bir yelkenliyi çekiyorlar botla, işleri var yani. Şöyle bir turladık, oyalandık. İşleri bitince bağlanmamıza yardım ettiler. Buraya gelmekle iyi etmişiz. Seyir güncelerinde ayrıntıları yazacağız demiştim ya biraz bekleyin. Port Lagos ta 2 gece kalacağız.

22.09.2012 Cumartesi

Birazdan kahvaltı sonrası Taşoz Adası kuzeyindeki Nea ve Panayia(Eski) Limanlarına dümen tutacağız. Petros un söylediğine göre balıkçı tekneleriyle doluymuş. Biz bu sezonda bağlanma sorun olmaz diye düşünüyoruz. Bakalım.

Lagos dan bir 360 derece:

Lagos

ve

Baba Petros, oğlu Statis, eşi Silver, kızı Eleni, torunları Costas,Petros ve biz.

Baba Petros, oğlu Statis, eşi Silver, kızı Eleni, torunları Costas,Petros ve biz.

22.09.2012 Cumartesi ne devam:

Bugün saat 14:15 gibi çözebildik palamarları. Fotis ve eşi Maria ile tanışmıştık dün, illa Fanari deki evimize götüreceğiz dediler peki dedik. Bende Fanari yi görmek istiyordum aslında. Rod Heikell girişte derinlik 1.8 metreye düşüyor dediği için oraya gitmemiştik. Fotis “Hayır derinlikler en az 3 metre, evimin önü ondan biliyorum” deyince önce Petunia ile gitmeyi düşündük, sonra cayıp Fotis in arabasıyla gittik. Evini gezdirdi ilginç tasarımlar yapmış mimar Fotis. Fanari Limanını da gezdik, 360 da çektik tabi.

Tekrar Petroslara bıraktılar bizi. Onlarla vedalaştık, Petros ve ailesiyle de. Lagos da hertürlü tekne servisini veriyorlar Petros, oğlu Statis ve kızı Eleni. Petunia limandan çıkarken Statis bizi gözlemiş dışarı çıkıp uzaktan candan olarak bize el sallıyor gördük. İçimiz ısındı bu aileye. İstanbul a gelecek Eleni ve eşi bize davet ettik gelin diye. Kırmadılar OK dediler sağolsunlar.

Lagosu sevdik. Yalnız araba kiralamak olası değil. Küçük bir yer. Petroslar olmasaydı şimdiki keyfi alamazdık sanırım.

Vistonikos Koyundan çıkarken yelkenleri açtık. 12 knot güneybatı-batılı bir rüzgar var. Orsa seyriyle 1 saat kadar yol aldık. Rüzgar kalınca motorla devam. Taşoz Adası Nea Limanına geldik doğudaki rıhtıma aborda olduk. Geniş bir liman, derinlikler 4-5 metre.

Çıktık şöyle bir dolandık restaurantlardan birinde İskeçeli Erol usta ile tanıştık. Yarın bana “Güveç” yapacak. 2 gece buralıyız.

23.09.2012 Pazar

Araba kiralayıp adayı dolaştık.

24.09.2012 Pazartesi

Port polise gidip “Dün geldik birazdan gidiyoruz” deyip liman giriş-çıkışını yaptık. 9,85 € bağlanma ücreti aldılar. Sonraki liman Plati Koyu ama hava izin vermezse Ierissos Limanı dedik, yarın da Atos yarımadasını dolaşıp Ammouliani ve Dhiaporos Adası ve sonra sonra da Alonissos vb. dedik siz söyleyin hangi limanı yazalım. “Ierissos yazalım” dediler. “Oraya gidemedik de Alonissos in Patitiri Limanına gittik sıkıntı olur mu” deyince genç polis “No problem.OK” dedi içimizi rahatlattı.

Bu sonraki liman işini ben, gideceğimiz son limanlardan birini yazdırıp, öncekilere gittiğimde ada polisine görünmeden gezip tozup ayrılıyordum. Geçen sene Mikenos diye yazdırmıştım Midilli de. Kios a uğradık, Mikenos a, Syros a, Naksos a, Noussa ya, Serifos, Sifnos a uğradıktan sonra “Artık ayıp olacak, şu Milos da gidelim artık port polise dedikte öyle uğradıydık. Görevli polis “Mikenos yazılmış buraya deyince” de kısaca “Uğramadık, doğru buraya geldik” yanıtını vermiştik. Yanlış anımsamıyorsam 10 € bağlanma ücreti ödemiştik oraya da.

Şimdi de Patitiri ye kadar port polise uğramayı düşünmüyorum. Görürler de gelin derseler gideriz artıkın 😉

Güneybatılı 10 knotlık tatlı bir rüzgar var. Deniz de dalga yok. Ama işimize yaramıyor tam geldiği yöne, Plati Koyuna gidiyoruz.

24.09.2012 Pazartesi ne devam:

Taşoz dan çıktıktan 1 saat kadar sonra rüzgar güneyli oldu. Açtık yelkenleri yaklaşık 20 DM yelkenle gittik.

Plati Koyu güneybatıya açık hava raporu da gece yarısından sonra havanın o yönden eseceğini söylüyor. Koya girmekten caydık ve Ierissos Limanına gitmeye karar verdik, gittik demir atıp kıçtankara olduk. Akşam rahat bir uyku çektik.

25.09.2012 Salı

Sabah 09:00 de kalktık palamarları çözdük. Bu limana, zorda kalınırsa bağlanmalı. Korunaklı bir liman ama…Ayrıntılar “Petunia nın seyir güncelerinde” anlatılacak.

Yolumuz üzerindeki Plati Koyuna uğradık 360 ları çektik. Sonra Akti Yarımadası nın doğusu boyunca güneye doğru seyir yaptık. Güzel bir kıyı. Bol manastır var. Plajlar var ama kullanılamıyor. Buralarda koylarda demir atmak yasak. Bilindiği üzere dini bir konumu var bu yarımadanın.

Rüzgar 8 knot doğugüneydoğu dan, hayat yok yani. Akratos Burnunu dönerken güneyden 17 knota çıktı, yaşadık dönünce yelkenler fora dedik ama ne gezer rüzgar bu kez de lodos gibi esmeye başladı. Ana yelkeni açıp rüzgarla 25-30 derece açıyla motor-yelken Skias Limanına dümen tuttuk. Son 7 DM de güneyli olan rüzgar yalnız yelken seyriyle bizi Skias Koyu nun içine kadar getirdi.

Derinlik 4-5 metre. Demir atıp buradaki küçük bir rıhtımın ucuna kıçtankara olduk.

Tam buraya: 40° 2’9.40″ N 23°59’49.00″ E

Kıyıda 3-5 taverna ve bir plaj var. Su pırıl pırıl. Çıkıp bir turladık, döndük Petunia ya.

“İyi insanların yatma vakti”

26.09.2012 Çarşamba

Dün bağlanırken yardımcı olan balıkçı Stelyos dan balık almıştık. Bir kutu da bira vermiştik. Bugün geldi bizi aldı arabasıyla Skias kasabasına götürdü, rehberlik yaptı bu arada beraberce balık sattık.

P1130421.JPG

Stelyos la çocukken okuduğu okulun bahçesinde.

Sonra “En iyi müşterim” dediği Manu ya götürdü, tanıştırdı. Manu 1964 değişimi sırasında önce İngiltere ye gitmiş, 15 yıl önce de buraya gelmiş. İngiliz eşi Jil le 4 çocukları var. İlla “Dönüşte uğrayacaksınız, arayın sizi alayım limandan ve burada bağ bozumu yapalım” dedi. “Eh peki bakalım” dedik.

P1130453.JPG

Zafer, Belgin, Manu ve Jil

Petunia ya geçtik Stelyos a bonus bir bira daha verdik.

Demir alıp Diaporos Adalarına doğru dümen tutup, Kriftos Koyuna gelip 5 metreye demir attık. Koyda bir bir tekne daha var. Stelyos dan aldığımız balıkları kızartıp Plomarion eşliğinde güzel bir akşam yemeği yedik.

Burası her yöne korunaklı çok güzel bir koy. Gelip görmenizi öneririm. Gelin.

27.09.2012 Perşembe

Sabah yüzerek kıyıya çıktık. Diimitri ile tanıştık, ona Elka ve Kostas ı (Sadun Boro “Kısmet in Dümen Suyunda” Kriftos Koyunda, tepede evleri olan bu aileden bahsetmiş. Onlara misafir olmuşlar, teraslarında bir anı fotoğrafı çektirmişler. Bizde oradaysalar aileyi bulup tanışmak istemiştik.) sorduk. İngilizce bilmiyor ama isimleri söyler söylemez el-kol hareketleri ve mimikleriyle burası deyiverdi. “Bingo”. Tam o sırada güzel bir rastlantı Elka Hanım Dimitri yi aradı cep telefonundan. Yüz yüze olmasa da telefonda tanıştık Elka ile. Yaz sonu olduğundan Selaniğe geçmişler.

Fotoğraflarımızı çektikten sonra Dimitri bizi Petunia ya bıraktı. Bizim için hoş bir anı oldu.

Kriftos Koyu nun 360 derecesi

Diğer tekne sabah ayrılmıştı koydan. Biz de demir alıp Panayia Limanına geçip rıhtıma aborda olduk.

Rıhtımın ortalarına doğru duvarda bir musluk var, su alabiliyorsunuz.

Panayia Limanının tam karşısına, koyun doğu tarafına, 2 yıl önce bir marina yapılmış. Buralara gelirseniz oraya da bağlanabilirsiniz.

Akşam yemeğini kıyıdaki Akpogiadi restaurant ta, Vasilis in yerinde yedik. Yemekleri ve sunuş biçimlerini beğendik..

28.09.2012 Cuma

Sabah önce Dimitraki Koyuna uğradık. Yüzme molası.

Sonra Ammouliani Limanına yelken bastık. Limanda derinlikler yeterli ama içerisi dar. Tur tekneleri ve feribot yer tutuyor. Bir yer vardı belki sığabilirdik, ama caydık, çıkıp rıhtımın dışına aborda olduk.

Bağlanmamıza yardım eden Andreas ve şeker mi şeker kızı Aenna rıhtımda geziyorlardı. yaşamında ilk kez palamar alan Andreas ve eşi Astrid le tanıştık. Petunia ya davet ettik Aenna bize güzel bir 3 saat geçirtti. Sonra karşılıklı iletişim bilgilerimizi paylaşıp vedalaştık.

Andreas, Zafer, Aenna ve Astrid

Andreas, Zafer, Aenna ve Astrid

Karaya çıkıp şehri dolaştık, alışveriş yaptık. Canlı bir yer.

Gece 5-8 knot rüzgar vardı. Hafif sallandık.

29.09.2012 Cumartesi

Sabah 5 knot rüzgar bastırıyordu ama rıhtımdan rahat ayrıldık.

Güneydoğudaki geçitten geçip Atos Yarımadasının batı kıyılarından aşağı yelken basıp indik. Sonlara doğru doğulu rüzgar, kuzeyli oldu. Biz de kırdık dümeni Skia Limanına. Manu yu arayıp geleceğimizi söyledik. 7 knot rüzgarla koyun içine kadar yelkenle girip demir attık ve yelkenleri topladık.

Karadeniz gezimiz Petunia ekibine “Balıkçı barınaklarına” girip çıkmayı öğretti.

Bu gezimizde de daha çok yelken ve yeni deneyimler için olanak var. Koylara yelkenle girip yelkenle çıkmak gibi.

Motoru da 1.500 devirden fazla çalıştırmıyoruz.

Rüzgar sıklıkla 8-14 knot arası ve dalga yok denecek kadar az. Sanırım bu günlerde buralar böyle ve çok güzel.

Koyda yüzme molasından sonra demir alıp gidip iskeleye bağlandık. Manu bize yardımcı oldu. Gece rüzgar hızını artıracak gibi, bu nedenle kısa rıhtımın ucuna doğru, içeriye bağlandık. Gelirseniz aklınızda olsun rıhtımın ucuna doğru derinlikler uygun rahat bağlanırsınız. Rıhtımın başlangıcına yakın, karada su var. Panayi daki gibi ücretsiz.

Manu lara gittik, hoş bir akşam yemeğinden sonra Petunia ya döndük. Uyku zamanı.

30.09.2012 Pazar

Sabah kahvaltısı sonrası biraz ağırdan alıp saat 12:30 gibi palamarları çözdük ve yelkenleri açıp Koufu Koyuna doğru yola çıktık. Sinthonia Yarımadası nın en güney ucunu döndüğümüzde rüzgar kuzeybatılıya döndü kapattık yelkenleri, motora devam.

Bu yarımadalar çevresinde doğal olarak rüzgar sürekli yön değiştiriyor.

Koufo Koyu Akdeniz in sayılı doğal limanlarındanmış. Her havaya kapalı. Çevresi güzel. Yalnız suyu biraz kirli gibi. Bol Sarı-kırmızı meduza var 30-40 cmçapındalar.

Bağlanma olanakları iyi. Rıhtımlarda su ve elektrik kutuları var. Sanırım ücretli. Koyun kuzeybatı rıhtımında derinlikler 1 metrelere düşüyor. Burada balıkçı motorları ve küçük motoryatlar bağlı. Biz alargada kaldık.

Tam burada: 39°58’13.00″N 23°55’3.00″E

01.10.2012 Pazartesi

Sabah kahvaltısı yapıldı. Ortalık sakin. Birazdan demir alıp Panayia Adasındaki Planitis Koyu na gideceğiz. İrfan Yalçın kardeşim bu koyu merak edermiş, bir başlık açıp burayı bilen var mı diye sormuştu. Bilen-Giden vardır kesinlikle de, kısmetse, biz senin için güzel birkaç 360 derece çekeceğiz İrfan.

Rüzgar 15-20 knotlarda olacakmış.

01.10.2012 Pazartesi ne devam:

Rüzgar 6-7 knot Lodos. Ama dalgalar doğudan geliyor, geceden kalanlar herhalde. Zaman geçtikçe rüzgar doğulu oldu yelken-motor Kira Panayia(Pelagos Adası) nın Planitis Koyuna geldik. Girişte karşıdaki, daha güneyde olan koyda, bir tekne direği gördük. İskelemizde kalan diğer koya yöneldik. Burada 3 tekne var uygun bir yere 7 metreye demir attık. Işık kirlenmesinin olmadığı bu ortamda yıldızlar pırıl pırıl. Korsaniçemle attık mitili Petunia nın güvertesine seyre daldık.

Karşımızdaki tekneden bir Alman ın arada bir bet sesi “konsantre!” mizi bozuyor.

02.10.2012 Salı

Planitis Koyu ilginç bir yer. Girişi dar, ama sıkıntı yok. Her havaya kapalı. Rod Heikell diğer koyu daha korunaklı bulmuş. Bence burası daha iyi.

Planitis Koyu girişi (Biz çıkıyoruz)

Planitis Koyu girişi (Biz çıkıyoruz)

Dip sarı renkli çamur. Sanırım, çok kapalı olan bu koyun, yamaçlardan yağmurun indirdiği çamur bu.

Kahvaltı sonrası her iki tarafın ve ortadan olmak üzere üç 360 derece fotoğraf çektik. Yayınladığımızda bak bakalım İrfan beğenecekmisin.

Çıkıp Kira Panayia Koyuna geçtik, oradan Peristeri Adası nın Vasiliko Koyuna gidip 8 metreye, kum zemine demir attık. Bir alman hemen önümüz sıra gelmişti. Komşu olduk ama adam duvar gibi.

p1130907a.jpg

Vasiliko Koyu

Kıyıda bir çift, büyük bir hevesle yeni olduğu belli olan bir evin önündeki zemini düzeltiyorlar. Güzel ev doğaya uydurularak yapılmış gibi. 360 derecede göreceksinizdir. Ertesi sabah ikisini de sandalyeleri atmış, koyu seyrederken buldum. Mutluluğun resmi bu olurdu herhalde, onlara özel kalsın diye fotoğraf çekmedim.

03.10.2012 Çarşamba

Sabah kahvaltı sonrası güzelim Vasiliko Koyu ndan ayrıldık. Alonnisos Adası nın Tzorti Koyu na uğrayıp demir attık. Yüzme molası.

Tam buraya: 39°10’10.00″N 23°53’60.00″E

p1130911e.jpg

Tzorti Koyuna giderken (Kendimi de koyayım şuracığa dedim)

Sonra Patitiri Limanına geçip aborda olduk. Olduk diyorum ama önce 5 metreye demir atıp kuzeydeki rıhtıma kıçtankara olmayı denedik. Sonradan cayıp topladık demiri batıdaki rıhtıma aborda olduk. Bir İngiliz hanım yardımcı oldu. İngilterede yelken hocasıymış. Bu kez tatil için kendine 1 hafta yaratıp tekne kiralayarak gezmeye çıkmış. Güleç birisi. “Dışarda rüzgar iyi, tam yelken havası” dedi. “Evet 14 knot ama bizim alışveriş ve dizel gereksinimimiz olduğundan uğradık” dedik.

Burası alışveriş olanakları iyi bir liman. Gezebilirsiniz. Su hemen kuzeybatı da rıhtımın köşesinde 1,5 € metal parayla çalışıyor. Elektrik kutusu göremedim. 260 W lık Güneş paneli şimdilik bizi elektriksiz bırakmıyor. İnternet bedava: Alonissos Free WiFi

04.10.2012 Perşembe

Sabah, dün almış olduğumuz ekmeği beğendiğimizden , fırına uğradık. Kahvaltı yaparken suyumuzu tamamladık. Bir başkası su almış ki bizim para atmamıza gerek kalmadı, ondan artan kısım yetti bize.

p1130949.jpg

Patitiri Limanından

Port polis geldi “Belgelerinizle bekliyoruz” deyiverdi “Nereye” dedik “Arabaya”. OK. Port polis hemen yanı başımızdaki koyda, Votsi deymiş. Ama arabada işlemler tamamlandı.Olan bizim 15 € oldu. Demek neymiş: Sabah 09:00 olmadan sıvışacaksın limandan.

Rıhtımdan avara olup Panormou Koyuna geçtik. Hemen girişte sancakta kalan Panormou Güney Koyuna girdik. Çam kokuları bizi karşıladı. Aman bu ne güzellik. Çamlarla kaplı bir koy.

p1130993.jpg

Panormou Koyundan bir görüntü

Dip taşlık ve kıyıya doğru hemen sığlaşıyor, ya baştan kara olacaksınız yada sığlıklar arasındaki derin bölgeleri kollayıp kıçtankara. Sezonda burada yer bulmak ve hele gelip bağlanmak usta işi. Kimseler olmadığından acemiliğimizi gören olmadı : Ortaya, gerine gerine 6 metreye demir atıp karaya, kayalara çıma tuttuk.

Tam buraya: 39° 6’18.40″N 23°39’39.73″E

Koyun bir kusuru arılar. Öyle kahve yakmaktan felan anlamıyorlar.

Bu koyu görmelisiniz.

05.10.2012 Cuma

Arılar yüzünden kahvaltıyı yolda yaparız deyip vira demir ve “Arive derchi Panormou” dedik.

Yol üzerindeki Klima ya şöyle uzaktan merhaba deyip, Loutraki (Glossa) ye gittik. 360 derecemizi çektik.

Açtık yelkenleri. Adalar arasındaki geçitlerden yelkenle geçerek Skiathos Limanına gittik. İçine girmedik tabi.

p1140065f.jpg

Skiathos

Hazır rüzgarı bulmuşken seyire devam. Yaklaşık 40 DM yelken yaparak Trikeri Adasının Paleo Trikeri sine gittik. Demir atıp kıçtan kara olduk. Derinlik 15 metrelerden hızla 4 metreye düşüyor. Dip çamurlu bir kum, iyi demir tutuyor. Çok çok korunaklı bir liman değil. Ama gece hava yok. Korunaklı bir liman seçeneği olarak 8 DM doğudaki Vathoudhi Koyu her havaya kapalı.

Küçük şirin bir yer. Evler hemen kıyıda. 2 restaurant ve bir mini market var. Şaşılacak büyüklükte bir oyun ve dinlenme parkı var. Giz hemen çözüldü: Burayı çok seven ve sık ziyeret eden İngiliz Christine Hollick anısına yapılmış.

p1140089.jpg

Christine Hollick anıtı yanında

p1140090b.jpg

ve yazısı

p1140129v.jpg

Petunia Paleo Trikeri de

06.10.2012 Cumartesi

Şirin Paleo Trikeri den ayrılıp Volos a dümen tutuk. Açığa çıkınca yelkenleri açtık. 6 knot rüzgar bizi Volos önlerine kadar getirdi.

Çok sayıda yelkenli seyire çıkmış. Biri de üzerimize çıkıyordu. Bereket onlar gelirken motoru çalıştırıp “Rölantide” hazır tutuyordum. Uzaktan önce sancağımızdan geçecek gibi seyir yaptı sonra kırdı dümeni üzerimize. Görmedi mi, kendince “aksiyon” mu yaptı anlamadık ama biz gerekeni yaptık.

p1140189m.jpg

Volos yolunda okuma saati

Volos da bağlanmamıza Carlos yardım etti. İrlandalı, 4 yıldır buralardaymış. “Petuni nın seyir güncelerinde” ayrıntılı yazarız.

Buradayız: 39°21’29.68″N 22°56’52.13″E

Duş alıp dışarı çıktık, 2 saatte bir otobüsler gidiyormuş ama biz taksi tutup, yayla köyü Makrinitsa Köyüne gittik. Güzel bir köy. Buradan Volos ayağınızın altında.

p1140194.jpg

Makrinitsa dan Volos a bakış.

p1140198x.jpg

Bu da Makrinitsa Köyü ne bir bakış.

p1140191i.jpg

Makrinitsa da Osmanlı evi önünde.

Volos a dönüp kısa şehir turu yapıp Petunia mıza döndük.

07.10.2012 Pazar

Sabah palamarları çözüp Volos dan ayrıldık. Poseidon bugün bize gülmüyor. Rüzgar yok gibi. Motorla Ptelou Körfezine geldik. Önce Pighadhi Koyuna uğradık 360 derecemizi çekip dolanıp çıktık. Koyun batısndaki tepenin üzerinde eski bir kalıntı var: Aşil Kulesi. Truva kuşatması öncesi Aşil bu kıyılarda hazırlık yapmışmış.

Sonra Loutra Koyu ve Ahilo Koyuna geçtik. Ahilo Koyu çok solugan alır gibi görünüyor. Dolanıp çıktık Orei Limanına gidip 8 metreye demir atıp kuzey rıhtımına kıçtankara olduk. Bir İngiliz bağlanmamıza yardımcı oldu.

Rıhtımda su var bedava. Elektrik nasıldır bilmiyorum. Bağlanma olanakları iyi ve dip iyi demir tutuyor görünüyor.

Rıhtımın hemen kuzeyi plaj. Gidip yüzdük. Sonra kıyı boyunca şöyle bir yürüyüş yapalım dedik kendimizi 2,5 km kadar batıdaki Pirgos Limanında bulduk.

Yarın Khalkis e doğru dümen tutacağız. Belki yolu böleriz ve Limni Limanında soluklanabiliriz. Yardımcı olan İngiliz ve eşi de tekneleriyle Khalkis e gidecekmiş. Onlarla beraber seyir yapabiliriz.

Buradayız: 38°56’57.15″N 23° 5’12.00″E

08.10.2012 Pazartesi

Sabah 08:00 de hazırlanıp palamarları çözdük. Limi Limanına gideceğiz. Bu arada su bedava değilmiş. Patitiri deki gibi yine bizden önce birisi kullanmış kalan suyunu kullanmışız.

Dün yardım eden İngiliz çift de Khalkis e gideceklermiş. Limi de buluşacağız.

p1140413.jpg

Orei Limanından

Çıktık dışarı rüzgar yok. Motora devam: 1.200 devir de 5 knot hızla gidiyoruz.

Likhades Adalarından Monilia Adası ile Evia Adasının Lithada Burnu arasındaki sığlıktan geçtik. Manzara nefis.

p1140439.jpg

Lithada Burnu nu geçiyoruz

p1140443x.jpg

Lithada Burnu ndaki Kavos Yerleşkesi.

Güzel yerler göre göre Limni ye geldik. İçeri girdik ama “Napcağız” olduk.Her yer dolu(!) Giriş zaten çok dar. Geri geri çıktık limandan. Arkamız sıra İngiliz çift de yetişti geldi. “İçerde bir teknelik yer var ama bize sakıncalı gibi geldi” dedik. “Bir bakim” deyip girdi içeri aborda oldu. Biz bakakaldık. Bize el edip gelin dediler. Girdik tekrar onların önüne aborda olduk. “Buraya geçen yaz geldik bu sıra olduğu gibi tekne dolduydu da ben karşıdaki kayıklar arasına girdiydim” deyiverdi.

Sonradan baktım neden ürktüğümüze anlam veremedim. Ama liman uzun ve dar, giriş allengirli o kesin. Rod Heikell da yazmış zaten.

Neyse teşekkür vs. tanıştık Derrick ve Diane ile. Dün tanışmayı unutmuşuz.

Petunia ya buyur edip sohbet ettik. 30 Yıldır denizciymiş, bir iki öneride bulundu denizcilik anlamında. Sonra izin isteyip kalktılar. Biz de köyü turladık.

Tam burada rıhtıma aborda durumdayız: 38°45’44.11″N 23°19’23.29″E

Google Earth de bakıldığında durumumuz daha iyi anlaşılacak.

Yarın Khalkis e gidiyoruz.

Yatma zamanı.

09.10.2012 Salı

Sabah kahvaltı sonrası saat 11:00 de Limni Limanından ayrıldık. Peşimiz sıra Derrick ler de ayrıldılar. Birlikte seyir yapacağız. Yelkenleri açtık. Ama bir süre sonra rüzgar durdu kapattık. Motorla Khalkis e kadar gelip doğudaki rıhtıma kafelerin önüne aborda olduk.

Derrick, Belgin ve Diane

Derrick, Belgin ve Diane

Khalkis de. Arkada geceleyin açılmasını bekleyeceğimiz köprü.

Khalkis de. Arkada geceleyin açılmasını bekleyeceğimiz köprü.

“Port authority” e gidip kaydımızı yaptırdık. 18 € ödedik. 21:30 dan sonra VHF 12. kanaldan anons yapacaklarını söylediler.

Saat 23:00 de 1.Anons: Kuzeyden güneye geçecek bütün botlar hazır olsun. 15 dakika sonra 2.Anons: Geçin

Derrick lerin Kouros u, bir Fransız çiftin alüminyum teknesi bir de Petunia ardarda geçiverdik açılan köprüden.

Köprü çıkışı hemen sancak tarafımızda kalan koyda 5-10 metrelere demir attık. Birazdan Derrick, sözleştiğimiz gibi, 9.kanaldan aradı. “Petunia ya geliyoruz” diye.

Güzel bol kahkahalı bir sohbetten sonra 03:15 de ayrıldılar. Yarın biz Petaloi Adası güneyindeki Vasiliko Koyu na geçeceğiz. Onlarda Fransız larla birlikte hemen yakında Voukari Koyu ndaki Khalkis Yacht Club a geçecekler. Sonra da Oropos yakınlarındaki bir yerde teknelerini karaya alıp sezonu kapatacaklar. Yardımsever ve sevimli insanlar, özleyeceğiz.

Köprü geçişi “Özgürlüğe Kaçış” sonrası Petunia da kutlama.

Köprü geçişi “Özgürlüğe Kaçış” sonrası Petunia da kutlama.

10.10.2012 Çarşamba

Sabah 08:15 de demir alıp yola koyulduk. Büyük asma köprünün altından geçtik. Sığlıklar şamandıralarla belirtilmiş.

Yelkenleri açtık

Evia(Eğriboz) Adası nın batısnda ve anakara nın doğusunda birkaç koy ve yeleşim bölgesi var. Önce onlara uğrarız diye düşünüyorduk. Sonra rüzgarı bulmuşken doğrudan Vasiliko Koyu na gidelim dedik.

10 knot dolaylarında esen kuzeyli rüzgarlar, Petunia yı akşam 18:00 gibi Vasiliko Koyu na ulaştırdı.

Vasiliko koyu güneye açık. Ama bu akşam rüzgar kuzeyli. Koyun kuzeydoğusuna 5 metreye demir attık. Dip kum.

Gece birara rüzgar hızlandı gibi geldi. Çıkıp baktım: Herşey yolunda.

11.10.2012 Perşembe

Sabah 08:00 de kalkıp demir aldık. Önce Andros Adası Gavrion Limanına uğrayacağız.

Koydan çıkıp Karistos açıklarından geçerken anılarımız canlandı: İzola dan gelirken 06.07.2010 Salı gecesi Andros un kuzeyinden geçip Midilli ye doğru gidiyorduk, Erhan Abay korsanım telefon edip “Önünüzde hava kötü, dönüp Karistos da beklemenizi öneririm” uyarısı üzerine geri dönüp Karistosa bağlanmıştık.

Yelkenleri açtık. Keyifli bir seyirle Gavrion a geldik. Rıhtıma aborda olduk.

Tam buraya: 37°53’2.87″N 24°44’8.64″E

Çıkıp dolaştık, alışveriş yaptık ve eksilen kullanma suyumuzu tamamladık (Burada da su bedavaya geldi).

Petunia Gavrion Limanında

Petunia Gavrion Limanında

Saat 15:00 de avara olduk. Tinos adasının Tinos Limanı na gidip orada geceleyeceğiz.

Çok güzel bir yelken seyri yaptık. Tinos Limanı na 7 DM kala hava iyice karardı, yelkenleri indirdik motorla limana girdik 4 metreye demir atıp rıhtıma kıçtan kara olduk.

Tam buraya: 37°32’15.54″N 25° 9’40.70″E

Tinos yolunda yelken seyrinde

Tinos yolunda yelken seyrinde

Çıkıp dolaştık. Burası “Küççücük Mikenos”.

Petunia ya döndük. Uyku zamanı.

12.10.2012 Cuma

Sabah yolun karşısındaki börekçiden, dünden gözümüze kestirdiğimiz birkaç kahvaltılık aldık.

Tinos Limanından bir görüntü.

Tinos Limanından bir görüntü.

Palamarları çözdük ve demir aldık. Dip çamur, kalın kalın zincirler var birde kamyon lastiği görünüyor. Buraya gelir de demir atılırsa bunlara dikkat etmeli. Yatların bağlandığı yerin olabildiğince doğu tarafına bağlanmalı.

Patmos a dümen tuttuk.

Rüzgar yok. Motorla ıssız Ege Denizi ortasında yol aldık. Gün batımı çok güzeldi.

Tinos dan Patmos a giderken gün batımı

Tinos dan Patmos a giderken gün batımı

Keyfini çıkarırken

Keyfini çıkarırken

Gece saat 22:00 de Scala Patmos a gelip 5 metreye demir atıp kıçtankara olduk.

13.10.2012 Cumartesi

Kahvaltı sonrası bir araba kiralayıp St.John müzesini ve Chora yı dolaştık.

St.John dan Manastır(Kale)

St.John dan Manastır(Kale)

Manastır dan Scala Patmos

Manastır dan Scala Patmos

Sonra kuzeydeki Lampi Plajı na gittik. Burada kıyıda bulunan taşlar ilginç. Bir taş üzerinde çeşitli renkler bir arada. Gökova da bulunan Kleopatra Plajındaki kumlar gibi, hergelen toplayıp götürünce yasaklama gelmiş.

Orada Lampi Restaurant ta yemeğimizi yedik. Garsonluk yapan ve aynı zamanda işletme sahibinin gelini olan Kalli çok şeker biri. Kocası Pandelis de orada çalışıyor. Aile işletmesi yani. Kayınvalidesi de çok sempatik.

Kalli, Pandelis, Belgin ve ben. Bir de Lampi Taşı.

Kalli, Pandelis, Belgin ve ben. Bir de Lampi Taşı.

Belgin, Kalli ve kayınvalidesi

Belgin, Kalli ve kayınvalidesi

Bize 5-6 adet Lampi Taşı hediye ettiler. Bu taşlarla yapılmış kaplumbağa benzetmeli fotoğraflarla süslenmiş bir takvim de var.

Limana dönüp arabayı teslim ettik. Yolda gördüğümüz yakıt istasyonuna mazot sipariş etmiştik. Geldi, depoyu doldurduk. Tam bu sırada sancağımızdaki botdan Coastguard görevlisi yanımızda bitiverdi. Belgeleri istedi gösterdik. Port polise gitmeden dizel alamazsınız dedi. Peki bir daha öyle yaparız dedik. Biraz da mazotcuyla cebelleşti. Onun sert çıkmasıyla bizimki yumuşadı. Konu kapandı. Sonra gittik port polise 8 € bayıldık geldik.

Yarın Leros, Kalimnos düşünüyoruz.

14.10.2012 Pazar

Sabah palamarları çözdük, Lipsi Limanı na gitmeye karar verdik. Şirin bir yer ama bağlanıp gezecek kadar gelmedi bize. 360 derecelerimiz çekip yola devam ettik.

Lipsi Limanının içinden çıkışa doğru.

Lipsi Limanının içinden çıkışa doğru.

Önce Alinda Koyu na oradan da Pandelli Limanına geçtik.

Pandeli Limanından

Pandeli Limanından

Pandelli den çıkışta açtık yelkenleri, Xerokampüs Koyu na geçecektik caydık yelkene devamla Kalimnos Adası nın Emborios Koyu na geldik. Kaptan Costas ın dubalarından birine bağlandık. Botla karaya çıkıp restauranta gittik.

Patmos daki Lampi Restaurantın sahipleri kaptanı ve eşini tanıyorlardı onların selamlarını ilettik. Dolmadeslerini yemeden çıkmadık tabi.

15.10.2012 Pazartesi

Fora şamandıra yapıp Emborios Koyun dan çıktık. Yelkenleri açtık Kos Adası nın güneybatısına kadar geldik. Rüzgar kafadan gelince motorla devam ettik.

Nisiros Adası nın güneyinde açtık tekrar yelkenleri. Hedef Simi Adası güneyindeki Panormitis Koyu.

Panormitis yolunda

Panormitis yolunda

Bu koy benim alargada demir atıp kaldığım ilk deneyimim sayılır. Uykusuz bir gece geçirmiştim. O nedenle anılarımdaki yeri başkadır. http://www.sypetunia.com/?p=6

16.10.2012 Salı

Sabah kahvaltıyı koyda yapıp, Pedi Koyu na geçtik. Yüzme molası.

Panormitis Koyu ndan çıkıyoruz.

Panormitis Koyu ndan çıkıyoruz.

Pedi Koyundan

Pedi Koyundan

Oradan Simi Limanına geçip demir atıp, Manusun Restaurantı nın karşı kıyısındaki rıhtıma kıçtan kara olduk.

Bu limana üçüncü gelişimiz. Derinlikler 15-20 metreden hızla 5 metreye düşer. Demiri, nerdeyse, karşı kıyıdan atıp gelmek gerekiyor ve tutmayabiliyor. Sert havada demirler üst üste atıldığı da sık oluyor.

Port polise gidip, geldik yarın da çıkış yapacağız dedik.

Burada, daha önceki gezilerimizin birinde Bozukkale de tanıştığımız iki çocuklu genç İsviçreli çiftle karşılaştık. Adam biraz dertli. “Kanunlarınız değişti, biz yabancılar ülkenizde 6 ay kalırsak çıkıp 90 gün sonra dönebiliyoruz artık” dedi.

Her nekadar sevimli bir çift isedeler “Eh iyi olmuş” dedik içimizden. “Bizim vatandaşımıza vizeyi zor veriyorsunuz, siz elinizi kolunuzu sallayarak gerine gerine geliyordunuz”.

Bir de hemen sancağımızdaki Yeni Zellanda lı çifti gözümüz bir yerlerden ısırdı ama anımsayamadım. Selamlaştık onlar bizi tanıdılar ve sohbet sırasında konuştuğumuz bazı konuları bile söylediler de, nerede ne zaman çıkaramadılar.

17.10.2012 Çarşamba

Sabah pasaport polisine gidip işlemleri yaptırdık, köprüden geçerken “duty free” ye uğramadan olmuyor. Sonra port polise gidip transitlogu bıraktık. Eyvallah Simi.

Serçe Koyu önlerine kadar motorla, daha sonra yelken açarak Kadırga Koyu na ulaştık.Yelkenleri kapatıp, motorla Marmaris Yacht Marina önlerine geldik; “Marmaris Yacht Marina yelkenli tekne Petunia, tamam.”

I-55 e bağlandık. Ama tonoz küçük tekneler için, rüzgar basarsa pontona çarparız. Neyse hava yok, yarın bakarız çaresine. Yattık uyuduk.

18.10.2012 Perşembe

Sabah kahvaltı sonrası palamarları çözdük gidip H-14 e bağlandık. Pedestal No 7. İkisi de sevdiğimiz sayılar.

Bu sezon burada biter.

Hoşcakal Petunia.